11.07.2024 – Kıbrıslılar Birliği, 21-24 Haziran 2024 tarihlerinde Malezya’nın Penang kentinde düzenlenen, antiemperyalist örgütlerin en büyük küresel oluşumu olan Halkların Uluslararasi Mücadele Birliği’nin (ILPS) 7. Uluslararası Asamblesi’ne katılmıştır. Asamble, ILPS üyesi 192 örgütten 432 delege ve 103 gözlemci olmak üzere 535 katılımcıya ev sahipliği yapmıştır.
Kıbrıslılar Birliği delegasyonu, hareketin Başkanı Oz Karahan ve Uluslararası Koordinasyon Komitesi üyesi Alexandros Tofexis’ten oluşmuştur.
Asamble sırasında ILPS’nin ana organı olan Uluslararası Koordinasyon Komitesi (ICC) üyeleri ve ILPS yönetimi için seçimler yapılmıştır. Kıbrıslılar Birliği’nden Oz Karahan, dünyanın dört bir yanından gelen delegeler tarafından ILPS’nin Avrupa’dan Sorumlu Başkan Yardımcısı ve ICC üyesi olarak seçilmiştir. Oz Karahan ILPS tarihinde her iki pozisyona da seçilen ilk Kıbrıslı olmuştur.
Uluslararası asamble, emperyalizme karşı ortak mücadeleyi koordine etmek ve işbirliği yapmak üzere dünyanın dört bir yanından devrimcileri bir araya getirmiştir. Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nden tanınmış Filistinli özgürlük savaşçısı Leyla Halid, Filistin halkının ABD-Siyonist saldırganlığı ve işgaline karşı mücadelesi hakkında konuşmuş ve emperyalizme karşı mücadelede uluslararası dayanışmanın önemini vurgulamıştır. Halid konuşmasında, “Sadece birlikte olduğumuzda mücadele edebiliriz. Bu önemli bir konferans çünkü özgürlük savaşçıları burada ve gelecek için plan yapabiliriz” demiştir.
ILPS Başkanı Len Cooper, mevcut dünya sistemi, emperyalizmin krizi ve ILPS’nin çalışmaları hakkındaki raporunu sunmuştur. Cooper raporunda, “Emperyalizmin egemenliğindeki dünyanın durumu göz önüne alındığında, ILPS’nin önemi, faaliyetleri ve büyümesi her zamankinden daha önemlidir” diye belirtmiştir.
Dayanışma konuşmasında Kıbrıslılar Birliği Uluslararası Koordinasyon Komitesi üyesi Alexandros Toufexis, dünyanın dört bir yanındaki halk hareketleri arasındaki bağlantının altını çizerek şunları söyledi: “Sömürgeci, sürekli şiddet, insan hayatını ya da karşılıklı yararı hiçe sayma, sermaye ve kâra mahkûm etme yoluyla kendi doğasında var olan insanlık dışılığı geliştirmiş ve pekiştirmiştir… Sömürgecinin aksine, biz insanız. Biz Kıbrıslıyız, biz Filistinliyiz, biz Filipinliyiz, biz Sudanlıyız, biz birlikteyiz ve bize kim olduğumuzu ve neye sahip olduğumuzu söylemelerine izin vermeyeceğiz.”
ILPS’nin dünya çapında halkların mücadelelerine ilişkin pozisyonlarını ortaya koyan önemli kararlar arasında “Türk İşgaline ve NATO’nun Kıbrıs’taki Varlığına Karşı Kıbrıslıların Milli Birliğine Destek Kararı” da yer almıştır. Kararda, 50 yıl önce NATO planlı Türk işgalinden bu yana Kıbrıs’ın emperyalistler tarafından batmayan bir uçak gemisi olarak kullanıldığı vurgulanmıştır. Kıbrıs’ın kurtuluşunun ve üniter bir Kıbrıs’ın toprak ve toplumsal bütünlüğünün Kıbrıslılar ve bölge halkları için öneminin altı çizilmiştir.
Türk İşgaline ve NATO’nun Kıbrıs’taki Varlığına Karşı Kıbrıslıların Milli Birliğine Destek Kararı
2024 yılı, Türkiye’nin 1974’te Kıbrıs’ı NATO planlı işgalinin 50. yıldönümüdür. O tarihten bu yana Kıbrıs’ta emperyalist işgal ve yerleşimci sömürgeciliği, Türkçe konuşan Kıbrıslılara zulmetmeye devam eden, Türk işgali sırasında zorla yerlerinden edilen Rumca konuşan Kıbrıslıların evlerine dönmelerini engelleyen ve adadaki yabancı askeri varlığı korumak için “iki bölgeli iki toplumlu federasyon” gibi planlarla Kıbrıs halkı arasında etnik temelli ayrışmayı teşvik eden sömürgeci politikalarla devam etmektedir.
Halihazırda beş NATO ordusu -Türkiye, Birleşik Krallık, Yunanistan, ABD ve Fransa- üç kıtanın kesişme noktasında stratejik bir konuma sahip olan adada hava ve deniz üslerini kullanmaktadır. Bu durum, Kıbrıs 1960 yılında bağlantısız bir cumhuriyet olarak İngiliz sömürgeciliğinden bağımsızlığını kazandığında adanın yaklaşık yüzde 3’ünü Birleşik Krallık’ın kontrolüne veren anlaşmaların ve 1974’teki işgalin bir sonucudur. Birleşik Krallık ve NATO bu toprakları Ortadoğu’daki emperyalist faaliyetlerini sürdürmek için kullanmıştır. Bu durum, bu üslerin yakın zamanda Filistin ve Yemen halklarına karşı kullanılmasıyla bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Kıbrıs’ta bölünmeyi, iki devleti ya da etnik kökene dayalı coğrafi ayrımı içeren herhangi bir düzenlemeyi içeren herhangi bir sözde çözümü kategorik olarak reddediyoruz. Kıbrıs’ın emperyalistlerin asalak açgözlülüğünü kolaylaştırmak için “batmayan bir uçak gemisi” olarak kullanılmasını reddediyoruz. Kıbrıs’ın kurtuluşunun özgür bir Batı Asya ve Kuzey Afrika için hayati önem taşıdığına inanıyoruz. Kıbrıslıların milli, demokratik ve sınıfsal birliğinin yanı sıra yabancı askeri varlığın olmadığı üniter bir Kıbrıs’ın toprak ve toplumsal bütünlüğünü destekliyoruz.
